Sadullah DULKADİR

Sadullah DULKADİR


İyilik Serüveni 1

18 Aralık 2021 - 05:13 - Güncelleme: 27 Aralık 2021 - 10:21

          Bir zamanlar denizin kıyısında hayvanların ve bitkilerin yaşadığı yemyeşil bir orman ve bu ormanın içinde de kaplumbağaların yaşadığı çok güzel bir kaplumbağa köyü varmış. Bu köyde yaşayan kaplumbağalar çok mutlu ve huzurluymuş. Kaplumbağalar her yıl yumurtalarından yavruların çıkmasını dört gözle beklermiş. Anne ve baba kaplumbağalar yumurtalarından çıkan yavrularının kabuklarına vurarak çıkan sese benzer bir isim verirmiş. Mutlu bir kaplumbağa ailesi de yumurtalarından yavru çıkmasını bekliyormuş ama o yıl yumurtaların birçoğundan yavru çıkmamış. Anne kaplumbağa bu duruma çok üzülmüş. Baba kaplumbağa anne kaplumbağaya; ”Sen üzülme, kalan bu iki yumurtadan mutlaka yavrularımız çıkacak” demiş.  Son iki yumurtadan birisi çok küçük diğeri ise oldukça büyükmüş. Büyük olan birkaç gün sonra yavaş yavaş çatlamaya başlamış ve içerisinden kocaman bir yavru çıkmış. Annesi yavru kaplumbağanın kabuğuna parmaklarıyla vurmuş “tok tok” diye bir ses gelmiş. Anne kaplumbağa: ”Buldum, senin adın “Toktok” olsun.” demiş. Anne kaplumbağa: “Dünyaya hoş geldin Toktok” demiş. Toktok :” Anne baba” diye seslenmiş. Anne ve babası bu duruma çok sevinmiş. Toktok diğer yavru kaplumbağalara göre çok büyükmüş. Anne ve babası kalan son küçük yumurtalarına bakmış. Sabırla beklemeye devam etmişler. Yumurta küçük olduğu için ümitleri azalmış ama beklemeyi sürdürmüşler. Çünkü kaplumbağalar umutları az da olsa asla pes etmezmiş. Birlikte dua etmişler ve bir gün sonra Toktok bir çatlama sesi duymuş. Toktok: ”Anne baba galiba yumurtadan bir ses geldi.” demiş. Annesi bunun üzerine: “İnşallah, yavrum dişi olur.” demiş. Babası: “Ben sağlıklı olmasını isterim, dişi ya da erkek önemli değil.” demiş. Bu arada yumurta çatlamaya başlamış kafasını dışarı çıkartan küçük yavru kaplumbağa dünyaya gelmiş. Gözlerini yavaş yavaş açan yavru kaplumbağa zayıf bir sesle:” Anne baba “diye seslenmiş. Annesi hemen parmaklarıyla kaplumbağanın kabuğuna vurmuş, “tuk tuk” diye ses gelmiş. Daha sonra annesi: “Dünyaya hoş geldin Tut tuk” demiş. Kaplumbağa köyünde hiç kimse birbirine kötülük yapmazmış çünkü kaplumbağa köyünde yaşamanın bazı kuralları varmış. Yumurtadan çıkan yavru kaplumbağalar kendi yaşamını sürdürebilecek olgunluğa gelince bir yolculuğa çıkarmış. Belirli bir miktarda iyilik yapıp kaplumbağa köyüne tekrar dönermiş. En çok iyilik yapıp köye geri dönen istediği dişi kaplumbağa ile evlenirmiş. Bunu puan sırasıyla diğer kaplumbağalar takip ederek uygularmış. O köyün yöneticisinden fazla iyilik yapan, köy yöneticisi bile olabilirmiş. Yolculuğa sadece erkek kaplumbağalar çıkarmış. Dişi kaplumbağalar ise burada kalıp annelerinden yemek yapmayı ve ev işlerini öğrenirlermiş. Anne kaplumbağa Tuktuk’ un dişi olmasını çok istiyormuş. Çünkü o çok küçükmüş yolculuk sırasında ona bir şey olmasından çok korkuyormuş. Bu durumu baba kaplumbağaya anlatmış. Baba kaplumbağa da aynı fikirdeymiş genellikle kaplumbağalar yolculuklarına tek başına devam edermiş. Baba kaplumbağa köyünün yöneticisinden Tuktuk ile Toktok’ un yolculuğa beraber çıkması için izin istemiş. Köy yöneticisi Tuktuk’ un çok küçük olduğunu görünce hemen ikna olmuş. Daha sonra yönetici Toktok ile Tuktuk’ un birlikte yola çıkmasına izin vermiş. Tuktuk küçük olmasına küçükmüş ama çok zekiymiş abisi Toktok ise çok güçlüymüş. Anne ve babası birlikte çok iyi bir ekip olacaklarını düşünüyormuş. Toktok ve Tuktuk belirli bir olgunluğa gelince köydeki diğer kaplumbağalar gibi yola çıkmaya karar vermişler. Anne ve baba kaplumbağa yolda yemeleri ve bir şeyleri birbirine bağlamaları için çantalarına bol bol sarmaşık doldurmuş. Toktok:” Anne bu kadar sarmaşık fazla değil mi?” diye sormuş. Annesi: ”Belirli bir süre bu size yeter” demiş. Tuktuk:” Sarmaşıklarımız bitince ne yapacağız?” diye sormuş. Baba kaplumbağa: “Biz kaplumbağalar sadece sarmaşık yemeyiz daha birçok besin tüketebiliriz.” demiş.  Anne kaplumbağa: ”Gideceğiniz yerde çantanızda sarmaşık bulundurmayı ihmal etmeyin, çünkü sarmaşık sizin düşmanlarınızdan korunmanıza yardımcı olur.” demiş. Anne kaplumbağa çantalarına sarmaşıkları rahat kesebilmeleri için makas da koymuş. Toktok ve Tuktuk anne ve babalarına teşekkür etmiş ve onlara sarılmış daha sonra da yola çıkmışlar. Annesi gözyaşlarını tutamamış ancak yavruları üzülmesini istemediği için ağladığını gizlemiş. Çünkü onların çok güçlü olmasını istiyormuş. Annesi: ”Allah yolunuzu açık etsin, inşallah çabucak köyümüze dönersiniz” diye seslenmiş. Annesi elindeki kap ile arkalarından su dökmüş ve babası ile birlikte el sallamışlar. Anne ve babası birlikte “Güle güle gidin yolunuz açık olsun” demiş. Toktok ve Tuktuk aynı anda: ”Allah'a ısmarladık.” diyerek yavaş yavaş uzaklaşmışlar köyden. Tuktuk belirli bir süre gittikten sonra çantasından çıkardığı pusulaya bakarak haritasına işaret koymuş. Toktok: ”Ne yazıyorsun Tuktuk?” demiş. Tuktuk: “Köyümüzün haritasını işaretliyorum. Dönerken bu haritaya bakarak geleceğimiz yönü bulabilir ve tehlikeleri daha rahat anlayabiliriz” demiş. Köyden epeyce uzaklaştıktan sonra Toktok: ”Haydi burada bir şeyler yiyelim, daha sonra da uyuruz.” demiş. Tuktuk: “Abi burası tehlikeli bir yere benziyor, burada bize zarar verecek canlılar olabilir. ”demiş. Toktok: “Haklısın, kendimizi her zaman emniyete almalıyız.” demiş. Önce sağa sola bakmışlar kuytu bir yere gelmişler ortalık yeterince kararınca yemek yemeğe başlamışlar. Toktok: “Sarmaşıklar da çok lezzetliymiş” demiş. Tuktuk: “Haklısın abi” demiş. Daha sonra çantalarını başlarının altına yastık yapıp buldukları koruluğun arasında uyumuşlar.