Davranışa dönüşmeyen bilgiler değerleri yok ediyor
07 Temmuz 2022 - 09:39
DAVRANIŞA DÖNÜŞMEYEN BİLGİ
“DİLİNİ DE ŞEHRİNİ DE TEMİZ TUT!”
Eğitimin nihai amacı bireylerde istendik davranışlar meydana getirmektir. Bu anlamda şehrimizin öğrenci profilini ve davranışlarını incelediğimiz zaman karşımıza çok ilginç sonuçların olduğu bir tablo ortaya çıkmaktadır. Somutlaştırmak gerekirse, bu güzel ve mensubu olmaktan da gurur duyduğum şehrimde hangi okula giderseniz gidin ve istediğiniz sınıfa girerek bir dizi bilindik sorulardan;
*Çevremizi nasıl tutmalıyız?
*Okul mallarını korumalı mıyız?
*Koridorlarda nasıl davranmalıyız?
*Küçüklere ve büyüklere nasıl davranmalıyız?
*Akan muslukları ne yapmalıyız?
*Gereksiz yanan lambaları ne yapmalıyız?
*Yediğimiz bir çikolata kabını nereye atmalıyız?
*Yerlere tükürmek nasıl bir davranıştır?
*Arkadaşlarımıza nasıl davranmalıyız?
*Küfürlü konuşmak nasıl bir davranıştır?
*Yalan söylemek doğru mudur?
Gibi sorulara alınan cevaplar toplumumuz tarafından kabul görmüş doğru ve olumlu cevaplar olacaktır. Tek bir öğrencimiz dahi yanlış olumsuz cevap vermeyecektir. Aynı soruları sokakta şehrimizin insanına sorsanız onlardan da aynı doğru cevapları alacağımız kesindir. Bu durumda karşımıza çok net bir şekilde bir yerlerde koordinasyon probleminin olduğu ortaya çıkmaktadır. Peki, nerede ve nasıl hatalar yapılıyor da bir kısım öğrencimiz ve insanımız doğru bildiğini yapmayıp işine geleni işine geldiği gibi yapıyor ve doğru bildiği birçok şeyi davranış boyutuna dönüştüremiyor. Oysa argosuz berrak bir dil ve güzel bir üslup ile konuşulan temiz bir Türkçe, temizlik kurallarına uyma, kullandığı eşyaları koruma, trafik kurallara uyma ve çevresine saygı noktasında gerek yurt dışında gerekse yurt içinde birçok olumlu örnekler sıralamak mümkün. Örneğin Polonya gibi çok da ileri düzeyde olmayan bir ülkede ziyaret ettiğimiz bir okulun müdiresine “Bu okulu kaç yıl önce boyattınız?” dediğimizde 3 yıl olduğunu söylüyor ve okulun koridorlarında, sınıflarında henüz leke dahi bulunmuyor. Bir hizmetli ile temizlik sorunun çözen okullar olduğu gözlemleniyor çünkü öğrenciler zaten okulu kirletmediği gibi temizliğini de birlikte yapıyorlar. Maalesef sosyal alanlarımız ruhumuzu rahatsız edici boyutta. “Çocuklar kirletecek siz temizleyeceksiniz, çocuklar kıracak siz yapacaksınız” anlayışından hızla uzaklaşmalıyız. İnsanlık tarihinin en eski dönemlerine dayanan dünyaya temizliği, bir arda yaşama kültürünü, paylaşmayı öğreten insanımıza ve özellikle de genç pırıl pırıl beyinlerimize istemediğimiz birçok olumsuz davranış medya, internet, sosyal ağlar vasıtasıyla hızla yayılmaktadır. Çevre duyarlılığına, temizliğe önem vermeyen, rahatlıkla çekirdeğini, çikolata kabını yerlere atabilen, caddeye oturup çekirdek işleyebilen, sokaklarda telefon ya da yüz yüze yüksek sesle argo kelimeler kullanarak etrafını rahatsız eden ve de yaptığı hatanın farkında bile olmayanlarımız var. Temelde “Temizlik dinin yarısıdır.” öğretisinin hâkim olduğu bir dinin mensubuyuz. Ancak uygulama noktasında yukarıda bahsettiğimiz olumsuz davranışları da yok sayamayız. Yani biliyoruz ama yapmıyoruz. Tüm bu nedenlerden dolayı okul, aile ve çevre işbirliğini öne çıkaran birbirini destekleyen öğretilerin olduğu teorik ve uygulamalı çalışmalara hız vermek gerekiyor. Olumsuz istenmedik davranış sergileyenleri doğru bir dille doğru ve etkili yöntemlerle mikro ve makro ölçekli projelerle bilgilendirmek bilinçlendirmek yalnız yaşamadığımızı bir arada yaşadığımız, birbirimize karşı sorumluluklarımız olduğunu hatırlatmak sosyal sorumluluk bilinciyle acilen sorunlarına çözüm olmak, şehirli kültürünü yaygınlaştırmak ve hâkim kılmak için bir arada daha kaliteli bir yaşam sürmek adına bildiğini uygulayan bilgiyi kendisine yük değil rehber edinen nesiller yetiştirmek için “DİLİMİZİ DE ŞEHRİMİZİ DE TEMİZ TUT” mak gerekir diye düşünüyor acil olarak detaylı çalışmalar için yüreklere dokunmak gerekiyor.
Suat ÇALI
Eğitim Yöneticisi
FACEBOOK YORUMLAR