Somali'de çocuk olmak

Prof. Dr. İsmail Aydoğan'ın "Somali'nin Çocukları" yazısı

Somali'de çocuk olmak
09 Nisan 2021 - 10:29

Nüfusunun % 99’u Sünni Müslüman olan Somali’de konuşulan diller Somalice, Sevahili dili, Arapça, İtalyanca ve İngilizcedir. Nüfusu Yaklaşık 16 milyondur. Kişi başına düşen GSYİ 100 dolardır. Ülkenin isminin kökeni, İsmail adının yerli dilde “Smal” şeklini alması ve daha sonra da “Somali”ye dönüşmesine bağlanıyor.
Somali, yüzyıllar boyunca, Ummanlılar, Zanzibariler, günümüz Yemen’indeki Mukha şerifleri ve Osmanlılar dâhil olmak üzere çeşitli hükümdarlara tabi oldu. On dokuzuncu yüzyılın sonunda, güneydeki İngilizler (daha sonra İngiliz Doğu Afrika, şimdi Kenya) ve kuzeydeki Etiyopyalılar ve İtalyanlar tarafından tehdit edildiğinde, kargaşa içindeydi. Somali geneline yayılmış altı kabile, aralarındaki kavga ve göçebe hayatı gibi sebeplerle istilacılara etkili cevap veremediler, ortaya koydukları direniş başarısız oldu ve böylece Somali toplumu bölündü ve sömürgeleştirildi.
On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde Avrupa sömürgesi gerçekleşirken, Somali toprakları beş kısma bölündü: İngiliz Somalisi (şimdiki Somali’nin önemli bir parçasıydı), İtalyan Somalisi (İngilizlerin hâkimiyetinin dışındaki Somali idi), Fransız Somali Kıyısı (şimdiki Cibuti), Kenya’nın Kuzey Sınır Bölgesi (Hala Kenya topraklarının bir parçası) ve Etiyopya Somalisi (Halen Etiyopya’nın toprak parçası). Bu sömürge denetimi 1960’taki bağımsızlığa kadar çeşitli şekillerde devam etti.
Somali’de bağımsız bir devlet kurmak amacıyla II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında cemiyetler kuruldu. Somali’nin geleceğini belirlemek üzere 1948’de Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa bir komisyon kurdular. Komisyon nihaî kararı Birleşmiş Milletlere bıraktı. Bu arada Somali’nin kuzeybatısındaki Ugādîn (Ogaden) Etiyopya’ya verildi. İngiltere aynı yıl İtalyanlar tarafından işgal edilen Somaliland’ı geri aldı ve ardından on yıllığına İtalya’ya kiraladı. Birleşmiş Milletler, Kasım 1949’da Somali’nin on yıl İtalya idaresinde kaldıktan sonra bağımsız olacağını ilân etti. 1 Nisan 1950’de uygulamaya konulan kararla Cibuti’den Kenya’ya kadar bütün topraklara Somali adı verildi. On yıllık sürenin dolmasının ardından Somali Devleti bağımsızlığını ilân etti (1 Temmuz 1960).
Bağımsızlığın hemen ardından Somali’de başlangıçta bir miktar başarı elde eden bir parlamenter demokrasi uygulamaya kondu. Ardından 1969’da bir askeri darbe gerçekleşti ve Binbaşı General Muhammed Siyad Barre iktidarı ele geçirdi. Barre’nin askeri diktatörlüğü, “bilimsel sosyalizm” ideolojisini uyguladı. Sosyalist devrim, birçok endüstriyi ulusallaştırarak ve kırsal alanlarda kooperatifler örgütleyerek iktidarını sürdürdü. Barre 1991’de muhalif güçlerden oluşan bir koalisyon tarafından devrildi. Yerine Birleşik Somali Kongresi üyesi General Muhammed Ferah Aydid geçti. Ülkede başlayan iç savaş ve yaşanan kuraklık 350 bin kişinin ölmesine, 1 milyon kişinin ülkeden göç etmesine neden oldu. Bu dönemde ülkede bulunan bütün çocukların yüzde 25’i de ölmüştü. Açlıktan ölmek üzere olanlara gıda dağıtımı, silahlı örgütler tarafından engellendi. Ülkede devlet ortadan kalktı. 2000 yılında ülkede Müslümanların örgütlenmesi ve devlet kurma ihtimali belirmeye başladı. Amerika, İslam Mahkeme Birliğinin bu tutumunu terörizm olarak niteledi. ABD, harekete geçti ve Birliğin üyelerini ülkeden çıkardı. Somali ancak 2012 yılında bir cumhurbaşkanına sahip oldu ve devlet haline geldi.

SOMALİ’DE EĞİTİM

Afrika’nın başka yerlerinde olduğu gibi, sömürge öncesi geleneksel Somali’de de geleneksel eğitim hâkimdi. Somali’de çocuklar sadece ebeveynler tarafından değil, aynı zamanda büyükanne ve büyükbabalar, halalar ve amcalar da dâhil olmak üzere tümü çocuğun kişisel ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynar ve çocuklar bunlar tarafından büyütülürdü. Öte yandan Müslüman bir ülke olması nedeniyle tüm çocuklara Kuran-ı Kerim okuma-yazması öğretiliyordu. Bu öğretimi yapan şeyhler ve dervişlerdi. Günümüz Somali’sinde bu durum hâlâ devam etmektedir.
Sömürge döneminde ise Somali’nin güney bölgesi İtalyanların, kuzey bölgesi ise İngilizlerin egemenliğindeydi. İtalyanlar, Afrikalıların ırksal olarak aşağı olduğunu ve bu nedenle onların İtalyanlara tanınan sosyal, politik veya ekonomik ayrıcalıkları hak etmediklerini, ancak en alt kademedeki sömürgeci yerel yönetime yardım etmesi ve özel kapitalist firmalarda çalıştırılması amacıyla belirli bir miktarda Somaliliyi eğitmenin gerekli olduğunu da düşünüyorlardı. Bu nedenle devlet destekli Katolik misyon okulları açarak Somalililerin ilkokul eğitimini almasını sağladılar, ancak bunu 7. sınıfla sınırlandırdılar. Çünkü yerlilere verilen idari ve düşük düzeyli teknik görevler için 7. sınıf eğitimi yeterli kabul ediliyordu. 1938’de Somalili liderlerin oğulları için laik bir okul kuruldu. Amerikalı, Kanadalı ve İtalyan Hıristiyan misyonerler bu okullarda görev aldı. İtalyan Somalisi 1941’den 1950’ye kadar İngilizler tarafından işgal edildi ve bu dönemde de laik eğitim teşvik edildi.
Somali’nin kuzey bölgesi İngilizlerin egemenliği altındaydı. İngilizler, modern bir eğitim sistemi kurmak için girişimlerde bulundu. Ancak Somalililerin, Somali nüfusunun Hıristiyanlaşmasına yol açacağı düşüncesiyle İngiliz eğitim sistemine karşı olumsuz bir tavrı oldu. İngiliz sömürge hükümeti tarafından yönetilen eğitim sistemini reddettiler. İngilizler birçok kasabada okullar kurdu ancak ebeveynler çocuklarını İngiliz misyoner okullarına göndermeyi reddetti. 1920’de İngiliz yönetimi yeni bir okul açtı ancak bu okulun açılmasına karşı Somalililer gösteri yaptılar. Bu gösterilerde okul müfettişi öldürüldü ve sonunda okul kapatıldı. 1938’de hükümet, müfredatta değişiklik yapılması şartıyla Somali uleması tarafından yürütülen İslami eğitim sistemine mali yardım sağlamaya karar verdi. Bu okulların mezunları ailelerin herhangi bir şekilde şüphelenmesinden veya karşı çıkmasından kaçınmak için önce Yemen ve Sudan’a gönderildi. İngiliz hükümetinin uyguladığı bu yeni strateji daha önceleri hükümetin niyetlerinden şüphelenen birçok Somaliliyi cezbetti. Öyle ki yönetim, İslam’ın düşmanı olmaktan çıkıp İslam’ın koruyucusu olarak görülmeye başlandı. Bu algı, yüzleşmenin keskinliğini azalttı ve Somalililer ile modern eğitim arasındaki psikolojik engeli kırdı.
İtalyan ve İngilizlerin açtığı okulların misyoner nitelikli ve kendilerine yardımcı olacak kişileri yetiştirme amacını güttüğü açıktı. Çünkü insanların günlük hayatı için gerekli olan okullar açılmıyordu. Mesela Birleşmiş Milletler 1957 Somali raporuna göre, bağımsızlıktan üç yıl önce Somali’de tek bir Somalili tıp doktoru, profesyonel eczacı, mühendis veya lise öğretmeni yoktu.
1960 ve 1969 arasında hüküm süren iki Somali sivil hükümeti sırasında Somali’deki eğitim sistemi üç dilli hale geldi. İlkokullarda eğitim dili Arapça, orta ve liselerde eğitim dili İngilizce ve yükseköğretim için İtalyancaydı. Somalili çocuk evde de Somaliceyi kullanıyordu.
Bugünkü Somali eğitim sistemi 6 ile 19 yaşları arasında çocukları kapsar ve 12 yıllık zorunlu eğitimi içerir. Somali’de 8 yıllık ilköğretime başlama yaşı 6’dır. İlköğretimi bitiren öğrenci ya dört yıllık ortaöğretime yahut mesleki teknik ortaöğretime gider. Dört yıllık ortaöğretimden mezun olanlar üniversitelere ve öğretmen eğitim enstitülerine giderler. Somali’de Kuran okullarıyla entegreolan 829, alternatif temel eğitim merkezleriyle entegre olan 19 olmak üzere toplam 848 ilkokul var. Ne var ki öğretmenlerin ancak %35’i öğretmenlik niteliklerine sahiptir.
Ortaöğretim “temel eğitimin” ikinci aşamasıdır ve yasal giriş yaşı normalde on dört yaşından küçük olmayan veya on sekizden büyük olmayan çocuklar için dört yıllık tam zamanlı eğitimi kapsar. Somali’de 428 ortaöğretim kurumu var. Bu okullarda 85 bin öğrenci öğrenim görmekte, 3360 öğretmen görev yapmaktadır. Öğretmenlerin sadece %46’sı öğretmenlik meslek eğitimi almıştır.
2021 Mart ayı itibariyle Somali genelinde kaç üniversite olduğu konusunda net bir fikir yok. Kaynaklar 30 ila 100 arasında değişen çeşitli sayılar belirtmektedir.
Görüldüğü üzere bugün ülkedeki üniversitelerin sayısını bile bilmek mümkün değil ama bu günümüz Somali’sinin modern dünyanın nimetlerinden yararlanmamasına bakarak hayıflanmayı gerektirmemelidir. Somali’ye bakınca görülen şey, zalimlerin zulmüdür. Umulur ki, geleceğin Somali’si asırlarca süren geleneğiyle kendisini yeniden var etsin. Bunun için de kültürünü temel alan bir eğitim sistemi kurgulasın ve kursun. (Kaynak:www.sadeimge.com) Prof. Dr. İsmail Aydoğan)


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum