Prof. Dr. İsmail Aydoğan

Prof. Dr. İsmail Aydoğan

Eğitim

Afrika'da eğitim ve hayat

06 Nisan 2021 - 22:31 - Güncelleme: 06 Nisan 2021 - 22:35

Prof. Dr, İsmail Aydoğan
Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı


Eritre, İtalya sömürgesinden önce Etiyopya’nın bir parçasıydı. İtalyanlar, buraya Roma dilinde kızıl anlamına gelen Eritre (Erytrea) adını verdiler. Eritre’nin adı onun başka bir ülke olduğu algısını yaratsa da, İslam dünyasında Etiyopya ile birlikte Habeşistan olduğu hatırlanıldığında, bu algının aslında çok uzak olmayan bir tarihte kaybettiğimiz anlam dünyasının hazin bir neticesi olduğu görülecektir.

Eritre’nin 16. yüzyıldan kalma Şeyh Hammal ve Şafi Camileri’nin de içinde bulunduğu liman kenti Massavva tipik bir Osmanlı şehridir. 615’te yaptırılan ve kıblesi Kudüs’e bakan “Sahabe Mescidi” dünyadaki ilk mescit olarak bilinmektedir. Eritre, çok ırklı ve çok dinli bir toplumdur ve nüfusun, tahmini olarak, yüzde 98’i İslam ve Hristiyanlık dinine mensuptur. Ülkedeki Müslümanlar Sünni, Hristiyanlar ise Ortodoks’tur. İslam, Kızıldeniz üzerinden Eritre’ye ulaştı, böylece Kızıldeniz kıyısında ikamet eden Eritreliler, İslam’ı dinleri olarak kabul eden ilk Afrikalılar oldular.

Sahra Altı Afrika’daki en yoksul ülkelerden biri olan Eritre nüfusunun yaklaşık üçte ikisi “yoksul” kategorisinde yaşamaktadır. 2020 İnsani gelişme indeksine göre 189 ülke arasında 180. sıradadır. Eritre’de 875 ilkokul, 315 ortaokul ve 92 lise bulunmaktadır. Ayrıca ülkede Asmara Üniversitesi adında bir de üniversite bulunmaktadır.
Her Afrika ülkesi gibi Eritre’nin de hayatı sömürge öncesi, sömürge dönemi ve sömürge sonrası (bağımsızlık) olmak üzere üçe ayrılıyor. Eritre’de İtalyan sömürgesinden önceki dönemde (1890’dan önce) hayat geleneksel, eğitim de geleneksel eğitimdi. Hristiyanlar İncil merkezli eğitim alıyorlardı, kilise öğretim mekânı idi ve rahipler de öğretmendi. Müslümanlar İslam merkezli bir eğitim alıyorlardı ve cami bir ibadet yeri idi.

Eritre İtalyanların (1890-1941) ve İngilizlerin (1941-1952) ve Etiyopya’nın (1952-1991) sömürgesi olur. İtalyan sömürgeciliği döneminde biri Eritreliler ve diğeri İtalyan vatandaşları için olmak üzere ikili bir eğitim sistemi vardı. İtalyan okulları Eritrelilere açık değildi. Eğitim Eritreliler için dördüncü sınıfla sınırlıydı ve okullar çoğunlukla Katolik Kilisesi tarafından finanse ediliyordu. Kullanılan eğitim dili esas olarak İtalyancaydı, ancak yaygın olarak konuşulan Tigrinya ve Tigre dilleri de yeni öğrencilere yardımcı olmak için kullanıldı. Eritre’de İtalyan eğitiminin amacı İtalya’ya bağlılık ve İtalyan kültür ve medeniyetine saygı aşılamaktı. Okullarda kullanılan ders kitapları, İtalyan yaşam tarzını, kültürünü ve kahramanlıklarını yüceltiyordu.
İngiliz yönetimi sırasında (1941-1952), Eritrelilerin ilkokul seviyesinin üstünde okula gitmelerine izin verildi. İtalyan kültürü yerine İngiliz kültürü yerleştirilmeye çalışıldı.

1952’de federasyon halde bulunduğu Etiyopya’ya 1962’de bağlandı ve Etiyopya’nın 14. vilayeti ilan edildi. Eritre eğitim sistemi Etiyopya eğitim sistemi ile birleştirildi. Eritre, Etiyopya’nın egemenliğinden 1991’de çıktı ve bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlık mücadelesi veren ve iktidara geçen Eritre Halk Kurutuluş Cephesi, geçici hükümeti kurdu. Halen bu cephenin başkanı Eritre’yi yönetiyor.

Eritre, bağımsızlıktan bu yana herhangi bir resmi dil ilan etmedi. Bununla birlikte Tigrinya ve Arapça resmi olarak çalışma dilleri kabul edildi. Okullarda, ana dil (dokuz Eritre dilinden herhangi biri) ve ortaokuldan itibaren de İngilizce kullanılmaktadır. İtalyanca ise eğitimde kullanılmamakla birlikte halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
İlkokulun sonunda öğrencilerin yeterli düzeyde İngilizce bilmesi beklenmektedir. Ortaöğretim, dokuzdan on ikinci sınıflara kadar olan sınıfları ifade eder. Ülkedeki tüm öğrencilerin lise öğrenimlerinin son yılını yani 12.sınıfı “Warasy-Yikealo” lisesi olarak bilinen ulusal bir yatılı merkezde tamamlamaları gerekir.

Eritre eğitim sisteminin en ilginç noktası lise son sınıfın beyin yıkama faaliyeti olarak geçirilmesi durumudur. Bu durumun, Eritre’nin muhafazakâr yapısı nedeniyle Hristiyanlar ve özellikle de Müslümanlar açısından hayli sıkıntı yarattığı görülmektedir. Bu okul, aslında askerî bir toplum yaratma yeridir. İçerisinde dini konuları konuşmak bile yasaktır. Bireysel mahremiyet göz önünde bulundurulmamakta ve öğrencilerin aşırı derecede cezalandırılması sık görülen bir durumdur. Her ne kadar aileler buraya göndermek istemeseler de, eğitim sisteminin zorunlu bir parçası olması nedeniyle çocuklar zorla götürülmektedir.

Öte yandan okullarda dini kurumların sosyal hizmet yapması yasaktır. 1995 yılında çıkan bu yasaya göre seküler iktidar dini hizmet yaptıklarını gerekçe göstererek okulları kapatmıştır. Devletin otokratik yüzünün yanı sıra eğitimi beyin yıkama faaliyeti olarak algılanması neticesinde öğretmenlerin çoğunluğunun Hintlilerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu da halkın memnuniyetsizliğini artırmakta, ülkeden kaçısın artmasına neden olmaktadır.

Sonuç olarak Asmara’nın çocukları, yöntemi değişmiş bir sömürgenin altında yaşamaya ve modern eğitim adı altında zorla Batılı (özellikle İngiliz) kültüre göre yetiştirilmeye devam etmektedir. (Kaynak:www.sadeimge.com
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum