Özgür AKBAL

Özgür AKBAL

Dil ve Konuşma Terapisti

Kekemelik Nedir? Düzelmesi Mümkün müdür?

15 Aralık 2022 - 21:56 - Güncelleme: 15 Aralık 2022 - 23:04

Kekemelik Nedir?
Kekemelik, genetik veya nörojeniketkenler nedeniyle meydana gelebilen, bireyin mizaç, duygu durumu gibi bireysel faktörler ve iletişim ortamı gibi çevresel faktörlerden etkilenebilen ve nedeni tam olarak bilinemeyen çok faktörlü bir akıcı konuşma bozukluğudur.

Kekemeliğin Zeka ile İlgisi Varmıdır?
Kekemeliğin zeka ile bir bağlantısı bulunmamaktadır. Yani kekemelik zeka geriliği değildir. Kekeme bireylerde hem okul hayatında hem de iş hayatın da son derece başarılı olabilmektedirler. Albert Einstein, Isaac Newton, Hamit Altıntop gibi bilim adamı ve sporcular buna örnek gösterilebilir.

Kekemelik Kendini Nasıl Belli eder?
Çocuğunuz Be-be-benn gibi kısmi sözcük tekrarları, yyyyyyyyyyyılan gibi ses uzatmaları veya b-ben gibi bloklar yapıyorsa zaman kaybetmeden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca göz kırpma, bacak sallama gibi ikincil hareketler de kekemeliğe eşlik edebilmektedir.
Ama kekemelik sadece bunlardan ibaret değildir. Bunlar sadece buzdağının görünen tarafıdır.Altında korku, kaygı, endişe, üzüntü gibi birden çok duyguyu da içine alabilmektedir.

“Kekemelik, kekelememek için verilen bir mücadeledir”

Kekemeliğe Ne zaman Müdahale Edilmelidir?
Çocuğunuz 3 yaşın altında ve kekemelik başlangıç süresi 3 aydan az ise, bilgilendirme ve aile eğitimi,
Çocuğunuz 4 yaşın altında ve kekemelik başlangıcından sonra 3 ay geçti ise, aile eğitimi ve 3-4 haftada bir takip,
Çocuğunuz 3 yaşından büyük, kekemelik başlangıcından sonra 6 ay geçmiş ve ailede kekemelik öyküsü var ise, değerlendirme ve aile eğitimini de içeren çevresel müdahale,
Çocuğunuz 3 yaşından büyük ve okul çağına yaklaşmış, kekemelik başlangıcından sonra 6 ay geçmiş, ailede kekemelik öyküsü var ve çevresel düzenlemeler ile başarı sağlanamamış ise;
Değerlendirme ve direkt müdahale içinmutlaka bir dil ve konuşma terapistine başvurmanız gerekmektedir.

Kekemeliğin Düzelmesi Mümkünmüdür?
Okul öncesi dönemdeyapılan çevresel düzenlemeler ile kekemelik tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Bu çevresel düzenlemeler aile bireylerinden başlayıp bakım veren herkesiiçine aldığında daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Aile içi iletişimin düzenlenmesi, doğru etkileşim ve iletişim yöntemlerinin uygulanması gibi yaklaşımlar bu çevresel düzenlemeler içinde yer almaktadır.
Çocukta konuşmasına dair bir farkındalık var ise çevresel düzenlemelere ek olarak direk müdahale yaklaşımları da kullanılabilmektedir.
Okul çağına gelindiğinde, okulda arkadaşlarının tepkisi, kendini ifade etmekte zorlanması gibi nedenlerle çocuğun farkındalığı artmaktadır. Bu sefer yapılacak çevresel düzenlemeler içine çocuğun öğretmenide dahil edilerek direk müdahale yöntemlerine geçilmesi gerekebilmektedir.
Ergenlik ve yetişkinlik döneminde ise çevresel düzenlemeler ve direk müdahale yöntemleri ile müdahale edilebilir.
Yukarı da bahsettiğim müdahale yaklaşımlarına ek olarak tüm yaş gruplarında duygu düzenlemesi ve bilişsel davranışçı terapi de sürece dahil edilmektedir.

Kekemelikte 3D Döngüsü


Kekemelik Tamamen Düzelir mi?
Bunun için net bir cevap vermek mümkün değildir. Çünkü hangi yaş grubunda olursa olsun yapılan müdahaleler ile kekemeliği sonlanan bir birey yaşamın herhangi bir anında tekrar bu durumla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle kekemelik % 100 geçer diye bir tabir kullanmak doğru bir yaklaşım değildir.

Kalıcı Kekemelik İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
-Ailesinde kekeme bireyler bulunanlar
-Erkek cinsiyete sahip olanlar
-Kekemelik başlangıcının üzerinden 18 ay geçmiş olanlar
-Kekemeliği 3,5 yaşından sonra başlayanlar, kalıcı kekemelik için risk faktörleri olarak sayılabilir.

Kekeme Bireylerle Sohbet Ederken Nelere Dikkat Etmeliyiz
1. Göz temasını her durumda korumalıyız
2. Rahatla, nefes al, yavaş konuş gibi sözcükleri asla kullanmamalıyız
3. Sıra alarak konuşmalıyız
4. Sözünü kesmemeli veya tamamlamamalıyız.
5. Yaşına uygun sözcükler kullanmalıyız
6. Konuştuğu konular hakkında yaşına uygun yorumlar yapmalıyız
7. Gereksiz konuşma taleplerinde bulunmamalıyız.

                                  ÖzgürAKBAL
                                                                                      Dil ve Konuşma Terapisti/KIRIKKALE
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum